Mardin'in en eski okullarından biri. Sakarya Aycan Çaltekin İlkokulu. Öğlen vaktine denk geldik. Öğrenciler derste. Öğlen arası 40 dakika. 40 dakikada yemek, dinlenme vesaire giderilecek. Dersi olmayan öğretmenler arkadaşlarına peynir, zeytin, domates bişeyler hazırlıyorlar. Öğretmenleri beklerken müdür bey masanın başında bir koltuk boş kalacak dedi. Oranın sahibi var. Şaşırdık önce. Nilüfer hocam var bizde emektar bir öğretmen. Meslekte 48. yılıymış. Durdum, düşündüm saymaya başladım yılları ilkokul çocukları gibi. Mesleğimdeki yıllara baktım, sonra yaşıma baktım. Yaşım bile yetişmiyor Nilüfer Hocanın meslekteki yıllarına. Daha bir kaç gün önce 15 yılı devirdim yaşlandık mı ne diye düşünürken sarsıldım adeta. Zil çaldı, gözümüz kapıda öğretmenler içeri girmeye başladı. Kapıdan birazdan bir çınar girecek. Türkiye'nin eğitim hayatının yarım asrına şahitlik etmiş dev bir çınar. Müdür bey 48 yıl deyince aklıma yaşlanmış belkide elinde bastonla gezen birini hayal ettim önce. Sonra Eyüp başkan işte geldi deyince hepimiz ayağa kalktık düğmelerimizi ilikledik. Her zaman oturduğu ve olması gereken baş köşeye geldi. Yine yanılmışım. 48 yıl değilde sanki mesleğe yeni başlamış, ruhu hala 20 sinde eğitim aşkıyla dolu bir öğretmen. Akşam bir yazı okudum bunun üstüne Mesleğini Aşkla Yapanlara Selam Olsun başlıklı bir köşe yazısı. Orada mesleğini aşkla yapan bir sahafı anlatıyor yazar. Bugünde birini kurtardım diyen bir sahaf. Nilüfer Hocam 48 yılda kimleri kurtardı kim bilir ?
Bugün ne mi öğrendim ? Sormayın. Çoook şey öğrendim çok. Mesleğini Aşkla yaptığın için Teşekkürler Nilüfer Hoca. Mesleğini Aşkla Yapanlara Selam Olsun.