Bilindiği üzere bölgemizde özellikle Nusaybin, Cizre, Silopi, Dargeçit ve Sur ’da aylardır devam eden terör olayları bölgeyi ekonomik açıdan mağdur etmiştir. Bölgede özellikle turizm alanında yatırımlar durmuş esnaf adeta kan ağlamaktadır. İnşaat ve emlak sektörü durma noktasına gelmiş açılan çukurlar adeta insanları göçe zorlamıştır. Öz yönetim iddiasıyla açılan çukurlar bölgedeki belediyelerin yönetimsizliğini gözler önüne sermiştir.
21 yy da fen ve bilimin muasır medeniyetler seviyesine çıkarılması beklenirken, bölgenin son yıllarda ekonomik refaha ve yatırımlarla gündeme gelmesi gerekirken, Çukur Siyaset(sizliği)i yüzünden bölge adeta bataklığa sürüklenmek istenmiştir.
Geçmişte ilimle, bilimle anılan bu şehirlerimiz bugün kirli bir oyunun parçası haline getirlmeye çalışılmaktadır. Nusaybin’de 1600-1700 yıl önce tıp ve matematik alanında Nusaybin Akademisi, Nusaybin okulu, felsefe alanında ise hala ders kitaplarında adı geçen Nusaybin Ekolü vardı.
Bir çok medeniyete beşiklik etmiş kadim şehirlerimizden bir diğeri olan Cizre de nice alim ve bilim adamı yetişmiştir. Leonardo Da Vinci nin etkilendiği İsmail El Cezeri, divanıyla hala tüm dünyada okunan ve türkülere ilham veren Melaye Cezeri’ler hep bu şehirde yetişmiştir.
Fatih Sultan Mehmet’in hocalarından Molla Gürani’nin, Molla Çelebi’nin, dünyaca ünlü beyin cerrahı Gazi Yaşargil gibi bilim adamalarının yanı sıra; Osmanlı ve cumhuriyet döneminde yetişmiş nice şairlerin; bir pirinç tanesine dahi şiir hattı sığdırabilen ve Sultanahmet Camisinde hatları bulunan Seyyid Kasım Gubari gibi hattatların ve daha nicesini sayamadığımız bilim adamı, şair, yazar, bestekarların yetiştiği dünyanın en harikulade sanat eserlerinin bulunduğu Diyarbakır Sur şehri.
Asurlulara ev sahipliği yapan doğa harikası Silopi, geçmişte ve hala devam eden medrese geleneğinin üst düzeyde olduğu ve birçok âlimin, müderrisin yetiştiği Dargeçit.
Bu kadim şehirlerimiz geçmişte ilimle, bilimle yad edilirken bugün çukur gibi alelade kavramlarla kirletiliyor ve bu şehirler kurşunlara, bombalara maruz bırakılıp harabe hale çevrilmek isteniyor.
Memur- Sen konfederasyonumuz bilindiği üzere bu şehirlerimizden göçe maruz bırakılan mağdur aileler için 10 tır dolusu yardım gönderdi. Bu yardımların bir kısmı Mardin’e geldi. Eğitim-Bir-Sen olarak bu tırlardaki yardım kolilerini tespit ettiğimiz ailelere dağıtılmak üzere Nusaybin’e 200 koli, Midyat’a 350 koli, Dargeçit’e 100 koli, Derik’e 70 koli, Mazıdağı’na 30 koli ve diğer ilçelerimize de 350 yardım kolisi göndererek buralarda adeta sığınmacı haline getirilen kardeşlerimize bir nebze de olsa yanlarında olmaya çalışıyoruz.
Çukur Siyaset(sizliği)inin başarılı olacağını düşünenler bu bataktan çıkamayacak ve tarih tarafından yargılanacaklardır. Tahribat elbette ki kolaydır, maharet inşa etmek ve tamir etmektir.
Birileri yıkımla uğraşırken, çukur kazarken birileri, birileri kösteklemek isterken; elbet birileri de inşa edecektir. Önemli olan tahrip eden tarafta olmayıp inşa eden tarafta olmaktır. İnşa eden tarafta olmaya ve mazlumların yanında olmaya devam edeceğiz. Zulüm kimden gelirse gelsin karşısında olacağız, mazlum nerede ve kim olursa olsun yanında olacağız.
Eğitim-Bir-Sen Mardin Şubesi
Yönetim Kurulu