Haber
2017-09-16 16:54:23
Köklü sorunlara köklü çözümlerin getirildiği bir dönem olmalı

Eğitim Bir Sen Mardin Şube Başkanımız Eyüp Değer, “2017-2018 eğitim-öğretim yılı, öğrencilerimiz için yeni bir heyecanın başlangıcı, öğretmenlerimiz için yeni fedakârlıklar ve özveri dönemi, milletimiz içinse geleceğe yönelik daha büyük adımlar atabilme hedefiyle başlıyor. Yaklaşık 249 bin öğrencimize, 9 bini aşkın öğretmenimize, diğer eğitim çalışanları ile birlikte büyük ailenin tüm fertlerine başarılar diliyoruz.” dedi.

Değer; “Ülkemizi ve içinde yaşadığımız coğrafyayı birçok yönüyle sıkıntıya sokan terörün ve darbe girişimiyle başlayan 15 Temmuz işgal hareketinin olumsuz yansımalarını yaşamaya devam ettiğimiz bir dönemde, yeni eğitim-öğretim yılı, millî şuurun artırılmasına katkı sağlamalıdır.

Darbe girişimi sonrası ülkenin toparlanması ve geleceğin şekillenmesi anlamında birçok alanda adımların atılması, eğitimde de iyileştirici hedefler içeren değişim iradesinin ortaya konulması umut verici olmakla birlikte, hâlâ yapılması gereken pek çok iş, çözülmesi gereken sorunlar bulunmaktadır.

Köklü sorunlara köklü çözümlerin getirilmesi gereken bir dönemin eşiğindeyiz. Millî Eğitim Bakanlığı’nın bu kritik dönemlerde her anlamda sürdürülebilir politikalar benimsemesi, belirleyeceği politikalar öncesinde eğitimin paydaşlarıyla istişare etmesi, eğitimin sorunlarının çözümü için çok önemlidir.

Eğitim konusundaki başlıca sorunlardan biri olan ilimizde 2 bin, genelde 100 bine yakın öğretmen ihtiyacı, atama bekleyen 300 bin öğretmen adayının varlığı, insan kaynaklarının yerli yerinde kullanılmasını engelleyen alışkanlıklar, uzun vadeli planlama gerektiren önemli hususlardır. Bunun yanında, başta öğretmenler olmak üzere, eğitim çalışanlarının kronikleşmiş sorunlarının çözümünün de en az öğretmen ihtiyacının karşılanması kadar zorunlu olduğu açıktır” Değer;

“Bunlara ek olarak, mülakatlı sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının yeniden hayata geçirilmesi, erkek kamu görevlilerine dayatılan kılık-kıyafet zorunluluğu, çerçeve yönetmelikteki bazı antidemokratik yaptırımlar yüzünden kamu görevlilerinin yaşadıkları mahrumiyetler, öğretmenlerin kariyer basamaklarına ilişkin yaşadıkları belirsizlik, ek ders esaslarındaki adaletsizlikler, öğretmen açığı, eğitim çalışanlarının atama ve yer değiştirme süreçlerinde yaşadıkları sorunlar, yönetici görevlendirme süreçlerinde mahkeme kararlarının doğurduğu sıkıntılar gibi, çözüme kavuşturulması gereken hususların 2017-2018 eğitim-öğretim yılı içerisinde aşılmasını ümit ediyor ve Milli Eğitim Bakanlığı’na bazı önemli başlıklar için çağrıda bulunuyoruz.

 

Kazanma ve kaybetme nedeni açıklanamayan mülakatla öğretmen alımı son bulmalıdır

668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 4. maddesinin altıncı fıkrasıyla sözleşmeli öğretmenlik tekrar uygulamaya konulmuştur. Geçmişte denenmiş, sonuçları görülmüş ve sürdürülebilirliği olmadığı için vazgeçilmiş sözleşmeli öğretmenlik istihdamının tekrar hayata geçirilmesinin büyük sıkıntıları beraberinde getireceği açıktır. Tek başına sözleşmeli öğretmenlik uygulaması çok ciddi bir problem iken, atanacak öğretmen seçiminin mülakatla yapılması, söz konusu mülakatlar çerçevesinde adayların kazanma ya da kaybetme nedeninin objektif bir şekilde izah edilememesi, birçok yazılı sınavdan geçmiş öğretmen adaylarının farklı komisyonlarca bir kaç dakikalık mülakatla elenmesi adalet duygusunu zedelemektedir.

 

İstihdamda güçlük çekilen yerlerde teşvik sistemi hayata geçirilmelidir

Başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri olmak üzere, istihdamda güçlük çekilen yerlerde en büyük eğitim sorunu kalıcı öğretmen istihdamının sağlanamamasıdır. Bugün söz konusu bölgelerde bir öğretmenin görevde kalma süresi ortalama 1,5 yıldır. Bu durum, eğitim-öğretimde ciddi sıkıntılara neden olmaktadır. Bu açığı kapatmak amacıyla zorunlu hizmet yükümlülüğü getirilmişse de, bunun soruna kalıcı bir çözüm getirmediği ortadadır. Eğitim çalışanlarına, zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapmaları halinde illerin mahrumiyet durumlarına göre ilave özel hizmet tazminatı ödenmesi, hem bölgenin eğitim çalışanı açığının kapatılması hem de bölgenin zorluğuna göre eğitim çalışanının yaşamış olduğu mağduriyetin giderilmesi bakımından gereklidir.

 

Tüm öğretmen ihtiyacı kadrolu olarak karşılanmalıdır

Bir ülkede eğitim fakültelerinden mezun olup atama bekleyen 300 binin üzerinde öğretmen adayı ve o ülkenin eğitim kurumlarında 100 bine yakın öğretmen ihtiyacı varsa, bu, bir çarpıklığın olduğunun göstergesidir. Söz konusu çarpıklık düzeltilmediği sürece sıkıntılar devam edecektir. Bakanlığın öğretmen ihtiyacı konusunda gerekli hizmeti sunamaması ya da eksik hizmet sunması, eğitim ve öğretimin bütün aşamalarında birçok sorunun kaynağını oluşturmaktadır.

 

Kalıcı bir yönetici görevlendirme sistemi kurulmalıdır

6287 sayılı Kanun’la yöneticilik görev süresinin 4 yılla sınırlandırılmış olması; ek ders usul ve esaslarının yöneticilere münhasır mali haklarının günümüz eğitim kurumu yöneticiliği görevlendirme süreci ve sorumluluklarına uyarlanamaması ile nöbet ücreti gibi yönetici olamayanlara tanınan ilave imkânların denginin yöneticilere yansıtılamaması sonucu kurum içi ücret dengesinin bozulması; öğretmenlik branşındaki normlarının saklı tutulmaması nedeniyle görev süresi sona eren yöneticilerin norm kadro fazlası öğretmen konumuna düşecek olmaları gibi sebepler dikkate alındığında, mevcut durumda yönetici görevlendirme sürecinde aday ve nitelikli/tecrübeli sıkıntısı yaşanması kuvvetle muhtemeldir. Bu itibarla mahkeme kararları da gözetilerek, yürütülebilir ve kalıcı bir yönetici görevlendirme sistemi kurulmalıdır.

 

Öğretmenlik mesleği için adil bir kariyer sistemi geliştirilmelidir

Anayasa Mahkemesi’nin Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme uygulamasına yönelik olarak verdiği iptal kararı ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun mahkeme kararıyla kariyer basamağı unvanı elde edilemeyeceği noktasındaki içtihadı sonrasında kariyer basamakları sürecinin yasal belirliliğe kavuşturulmaması, adeta unutulmaya terk edilmesi, pek çok hak kaybına neden olmuştur. 2006 yılından bu yana öğretmen kariyer basamaklarına ilişkin uygulama yapılmamaktadır. Paydaşların görüşleri ve talepleri doğrultusunda herkesin yararlanmasına açık, özgün, maddi ve manevi açıdan tatminkâr bir kariyer sistemi ivedilikle hayata geçirilmelidir.

Ek ders esaslarındaki adaletsizlik sona erdirilmeli, ders ücretleri artırılmalıdır

Ek ders esaslarında ücret dengesizliğine ve mağduriyete neden olan hükümler, uzun bir zaman geçmesine rağmen hâlâ değiştirilmemiştir. 2006 yılında köklü bir değişikliğe uğrayan ek ders esasları, 11 yıldır uygulanmakta ve değiştiği günden beri bazı adaletsizlikler devam etmektedir. Sendika olarak hazırlayıp Bakanlığa sunduğumuz taslak dikkate alınmalı, gerekli mevzuat değişiklikleri bir an önce yapılmalıdır. Öğretmenlerin branşlarına göre ek ders ücretlerindeki adaletsizlik, okul türlerine göre yöneticilere verilen ve izahı mümkün olmayan ek ders ücreti farklılıkları ivedilikle giderilmeli, ek ders birim ücreti artırılmalıdır.

 

Ders kitapları ve yardımcı kaynaklar hazırlanırken özen gösterilmelidir

Yeni müfredat çerçevesinde yazılan ders kitaplarının içeriklerinin hazırlanması çok önemli ve özen isteyen bir konudur. Müfredatın öngördüğü kazanımlara hizmet etmeyen, hedeflenen davranışı gerçekleştirmeyen kitap içerikleri fayda yerine zarar vermektedir. Ayrıca, bu kitaplar velilere külfet getirmeyecek, öğrencilerin tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde hazırlanmalıdır.

 

Okulların bütçe sorunu ivedilikle çözüme kavuşturulmalıdır

Okullara bütçe verilmemesi nedeniyle birçok sorun yaşanmaktadır. Okulların zaruri harcamaları için okul aile birlikleri tarafından üretilmeye çalışılan çözümler, başvurulan yollar yetersiz kalmaktadır. Okul yöneticilerinin eğitim liderliği yapmalarının önündeki en büyük engel olan okulların bütçe sorunu; öğretmeni, yöneticiyi ve veliyi karşı karşıya getirmekte, bundan en fazla zararı yine okul yönetimleri görmektedir. Merkezi bütçeden, öğrenci başına ödenek uygulamasına bir an evvel geçilmeli, velilerden para talep etme dönemi sona erdirilmelidir.

 

Stratejisi olmayan ‘Öğretmen Strateji Belgesi’ yeniden ele alınmalıdır

Gerçek bir strateji belgesinden beklenen, öncelikle eğitim sisteminin ve bu kapsamda öğretmen istihdamı, çalışma şartları, yeterlilikleri, eğitim sisteminin mevcut durumu ve sorunlu alanları tespit etmesi, devamında ise bunlara yönelik kısa, orta ve uzun vadeli çözüm önerileri içeren planlama yapmasıdır. Ancak Bakanlığın hazırladığı Öğretmen Strateji Belgesi’nde bu türden bir stratejik yaklaşıma rastlanmamaktadır.

 

Öğretmenleri geren değil, geliştiren planlamalar yapılmalıdır

Öğretmen Strateji Belgesi’nde bütün öğretmenler için zorunlu bir performans değerlendirme sisteminin geliştirilmesi öngörülmüştür. Yine Bakanlık yetkililerince bu hususta adım atılmak istendiği uzun süredir bilinmektedir. Bakanlığın hukuki ve kanuni dayanağı olmayan performans değerlendirmesinde ısrar etmesinin gerekçesi ortada yoktur.

 

Kılık-kıyafet özgürlüğü darbe kalıntısı yönetmeliğin boyunduruğundan kurtarılmalıdır

Darbe ürünü, demokrasiye ve insan haklarına aykırı kılık-kıyafet yönetmeliğinin değiştirilmesi için ilk adımı atmak Millî Eğitim Bakanlığı’na düşmektedir. Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı tüm kurum ve kuruluşlarda görev yapanlar, mesai saatleri içinde ve resmi görevlerinin ifasında, mevcut yönetmelik hükümlerine bağlı kalmaksızın, milletimizin değerlerine ve toplumca genel kabul görmüş esaslara göre kılık-kıyafetlerini serbestçe seçebilmelidir. Bu konuda başlattığımız sivil itaatsizlik eylemi, talebimiz karşılanıncaya kadar devam edecektir.  Son olarak Değer;

“Mardin Eğitim-Bir-Sen olarak, bilgiye, bilmeye, başarmaya odaklanmamızın daha bir önem kazandığı gerçeğiyle yeni dönemin daha rahat, aydınlık, umut dolu gelişmelere vesile olmasını temenni ediyoruz. Özlenen başarıya ulaşmak için başta öğretmenlerimiz, yöneticilerimiz, eğitim çalışanlarımız olmak üzere, öğrenci ve veliler olarak herkesin, her birimizin yapacağı çok güzel, iyi şeyler mutlaka vardır. Her birimiz yeni eğitim döneminin heyecanını görevimizin idrakinde bir sorumlulukla yaşayabiliriz, yaşamalıyız.

İnsanları eğitimli, bilgi ve yüksek değerlerle donatılmış Yeni Türkiye’nin gerçek anlamda yolunu, ufkunu açacak bir eğitim düzenine kavuşma heyecan ve beklentisi ile yeni eğitim-öğretim yılının hayırlara vesile olmasını diliyoruz.” Dedi. 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen