Gazeteci-Yazar Abdurrahman DİLİPAK "28 Şubat ve Dünden Bugüne Darbeler" konulu bir konferans verdi.
Mardin Müftülük konferans salonunda düzenlenen konferans, Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Mardin Eğitim Bir Sen Şube başkanı Eyyüp Değer 'in açış konuşmasıyla başladı.
Açılış konuşmasında Değer; Türkiye’nin siyasi tarihine baktığımızda Jakoben Tek parti döneminden sonra Milletin kendini yönetme iradesi göstermesine karşı, sistematik olarak her 10 yılda bir “Sen Bilemezsin, sen kendini yönetemezsin, halk için en iyisini ben bilirim” şeklindeki yaklaşımla sözde, milletin refahı ve huzuru için millet hizaya çekilmiş, darbe ve darbeciler eliyle sosyo-ekonomik olarak halk sömürülmeye devam edilmiştir.
‘Çağdaş Türkiye’ göz boyamasıyla yapılan 28 Şubat askeri vesayet rejiminin sonuçları maalesef günümüzde de ekonomi alanı başta olmak üzere siyasal ve sosyo-kültürel yaşantımızda etkisini sürdürmektedir. 28 şubatta bir gecede milletin, 75 milyar doları faiz olmak üzere 381 milyar doları kasasından çıkmış post-modern darbe adeta rant-modern darbeye dönüşmüştür.
Konferansımızın konusunu “28 Şubat ve Dünden Bugüne Darbeler” olarak seçtik. Çünkü; bu ülkede darbeler bitmedi. Daha birkaç yıl öncesine kadar yaşadığımız 17-25 Aralık darbesi, Gezi olayları, 6-7 Ekim olayları ve bugün uluslararası güçlerinde iştirakiyle hala devam eden çukur siyaseti.
Ancak şu unutulmamalıdır ki, Firavun’un karşısında nasıl bir Musa varsa, Ebrehe’nin karşısında nasıl Ebabiller varsa, Tapınakçılarının karşısında nasıl bir Yusuf varsa, darbecilerin de karşısında bu millet her zaman dimdik duracaktır.
Bu vesileyle, darbecilerin artığı olan anayasa kalıntılarının bir an önce kaldırılarak tamamen sivil ve tüm yurttaşlarına eşit ve adil bir şekilde hizmet sunacak bir anayasanın yapılmasının elzem olduğunu hatırlatıyoruz. Dedi .
Gazeteci- yazar Abdurrahman DİLİPAK ise iki saate yakın süren konuşmasında Müslümanların sadece kendi kurtuluşlarına değil tüm insanlığın kurtuluşu için çalışmaları gerektiğini, dünyadaki tüm yetimlerin bizim yetimimiz, tüm mazlumların da bize ihtiyacı olduğunu unutmamalıyız. Dedi
Dünden bugüne yapılan darbelerin oluşum süreçlerini, arka planlarını dile getiren Dilipak: Darbeler, içerdeki maşaların eliyle küresel güçlerinin tahakküm etmek, yönetmek, kontrol altında tutmak istedikleri ülkelerde sık başvurdukları yöntemdir. Küresel güçler dünya üzerinde var olan dört ırktan Kızılderilileri yok ederek, siyah derileri köle ederek, sarı ırkı sömürerek gücünü kan, gözyaşı ve insanların ölümleri üzere kurmuştur.
Küresel güç var oldukça Darbeler bitmeyecek, hala günümüzde dünyanın dört bir yanında Mısır Suriye de Cezayir’de Tunus’ta Libya’da küresel emperyalizme başkaldıranların başını yerli maşalarla ezerek Winston Churchill “Bir damla petrol, bir damla kandan daha değerlidir” şiarını devam etmektedirler.
28 Şubat sürecinde küresel güçlerin desteği o zamanda dile getirdiğim paralel yapının gayretleriyle post modern darbe yapıldı. O zamanın gazete manşetlerine bir bakarsanız Susurluk olayının faillerine bakarsanız puzzlenin parçaları gibi bir araya getirirseniz büyük resmi görürsünüz. 1000 yıl sürer dedikleri darbenin Allah’ın yardımıyla milletin kararlı duruşuyla bertaraf etmiştir. Sanmayın ki darbeler bitecek 1960 darbesi, 1980 darbesi, 28 Şubat post modern darbesi, e-muhtıralar ve 17-25 Aralık operasyonları bunların sonu gelmeyecek fırsat buldukça güç buldukça darbe yapmaya devam edeceklerdir. Millet olarak dik durmalıyız birlik olmayız güçlü olmayız.
Her Müslümanın ana dili hariç en az üç dil bilmesi gerektiğini söyleyen DİLİPAK; biri kutsal kitabımızın dili Arapça, biri şu anda tüm dünyanın geçerli dili olan İngilizce bir diğeri de hangi ülke için uzmanlaşacaksınız o ülkenin dili. Her dil bir insandır. Diyerek konuşmasını tamamladı.